Hikaye ve Röportajlar

Üniversiteyi bitirmenin heyecanıyla iş arayışına girmiştim. Genç bir mühendis olarak birçok başarıya imza atmayı planlıyordum ve Türk Telekom’da çalışacağım için çok mutluydum. Köy ve kırsal saha dediğimiz çalışma alanı, bana aradığım heyecanı sunuyordu. Bu hareketli saha, benim için kendimi geliştireceğim bir mutfak olmuştu.

Kurumun sağladığı eğitimlerle de birlikte işime ve hayata dair çok şeyler öğrendim. Bir çalışma arkadaşımızın ani ölümüyle sarsılmıştık. İki çocuğu ile birlikte geçinmeye çalışan eşinin yaşadığı zorluklar hepimizi üzüyordu. Kirada oturmaları, geçim savaşında işlerin daha da zor hale gelmesine neden oluyordu. Onlar için bir şeyler yapmak istiyordum ancak tek başıma yeterli olmam mümkün değildi. İnsan Kaynaklarındaki arkadaşlardan destek istedim. Konuya, büyük bir duyarlılıkla yaklaştılar. Bir şeyler yapmanın gerekliliğine onlar da inanmıştı. Hızlıca bir yardım kampanyası organize ettik. Mümkün olduğunca çok insanın bu yardım kampanyasına katılmasını hedefliyorduk. Organizasyon süratle tamamlandı. Her ay aramızda para toplamaya başladık. Kurumumuzun da yardımıyla bir yıl içinde ihtiyaç sahibi ailemiz için mükemmel bir ev yaptırmıştık ve en önemlisi rahmetli dostumuzun emanetine sahip çıkmıştık. Artık başlarını sokacakları bir evleri vardı.

O evin önünden her geçiştiğimde hayatın ne kadar yaşamaya değer olduğunu düşünürüm. Burada gerçekten büyük bir aileyiz ve bunu anlamak zor günlerde daha kolay.